Gümüşlük Tarihi
Bodrum Yarımadası´nın en batı ucundaki antik Myndos kenti Halikarnas Kralı Maussollos tarafından kurulmuştur.
Deniz insanı ile kara insanını karıştığı sık sık istilaların gelip geçtiği kapı olmuştur.
Tarih öncesi çağlara dayanan ilk kültürünü Lelegler oluşturur. Deniz ticaretini ellerinde tutan bu savaşçı ulus Myndos´a yerleşmiştir.
Leleglerden sonra Dorlar, daha sonra Persler, M.Ö. 3. y.y.da da Karyalıların egemenliğine girmiştir. İskender´in istilası ile buraları yakılıp yıkılmıştır, yaptığı zarar Roma ve Bizans devirlerine kadar sürmüştür.
M.S. önce Selçuk Türkleri tarafından alınmış, sonra Bizanslara geçmiştir. M.S. 1300´de Menteşe Emirliği´ne, Yıldırım Beyazıt zamanında Osmanlı İmparatorluğu´na, Ankara Savaşı yenilgisiyle Rodos Şövalyeleri´ne geçip 120 yıl onların egemenliğinde kalmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman´ın 1523´te Rodosluları yenmesi üzerine şövalyelerin sonu gelmiş, o tarihten itibaren Türk yerleşim yeri olmuştur. Cumhuriyet Dönemi´nden önce Rumlarla kardeşçe yaşayan bu yerlerin halkları 1924´ten sonra mücadele yazısı ile yer değiştirmişlerdir.
Coğrafi Yapısı Gümüşlük Beldesi, Bodrum Yarımadasının batıya yönelik kıyılarında yer alır.Kuş uçuşu ölçüsüyle kuzeyden güneye deniz cephesi 5,5 km, kara yönündeki derinliği 2,5 km dir. Güney sınırında, Turgutreis, Kuzeyde Yalıkavak ve doğuda Ortakent ile çevrelenmiştir.
Üç yönden de irdelendiğinde; tanımlanan sınırlar içerisinde Gümüşlük Beldesinin coğrafi bir alt bölge olarak tanımlayan doğal unsurlara (eşiklere) rastlanmaz. Gümüşlük Kıyıları yarım adanın doğal karakteristiğinin devamı olarak genelde kayalık girintili çıkıntılı bir morfoloji belirler.
Genelde batıya yönelen kıyı çizgisi zaman zaman güney ve kuzeye yönelen hareketlilik içindedir. Özgün bir konum olarak Gümüşlük iç limanı Bodrumdan Torbaya uzanan kıyı şeridinde bütün rüzgarlara kapalı tek doğal liman konumundadır.Limanın varlığı tarihte mydos kentinin kurulması ve günümüze kadar yerleşim alanı niteliğinin korunması bakımından temel faktördür.
İç limanın doğu ve kuzey kıyılarının kumsal, doğal plaj olduğu gözlenir.Doğal plaj güney yönde, arkeolojik sit alanlarının engebeli kayalık alanlarında kadar 400 m uzunluğunda devam eder.İç liman ile birlikte tanımlanan Gümüşlük plajı, coğrafi anlamda Bodrum kıyılarının özgün değerlerini ifade etmeleri nedeni ile yoğun gelişme baskılarının da nedenlerini oluştururlar.
Kıyı boyu kayalıklarının sürekliliği dışında başkaca doğal plaj alanı olarak çok sınırlı kapasitesi ile kiremit adasının karşısında olan Koyunbaba plajından söz edilebilir. Gümüşlük Beldesi genellikle üç yöne, bazı özel örnekler de dördüncü yöne ( doğuya ) yönelen dalgalı engebeli bir topografya belirler.Ortalama yükselti 50-60 m, en yük tepesi Çukurbük bölgesinin doğusunda 220m dir.İkinci konut yerleşmeleri 190m ye kadar tırmanır.
Gümüşlük plajının gerilerinde tarım alanlarının yer aldığı Karakaya vadisi, Gümüşlük Belde sınırları içinde yaklaşık olarak toplam belde alanının %20 gibi sınırlı bir yüzeyi kapsar.Üç yönlü vadi yamaçlarından gelen dereler vadiyi yaygın bir yüzeyde kat eder ve kıyıya yakın bir kesimde birleşerek Gümüşlük plajında denize ulaşır. Doğal konumdaki yaygın su şebekeleri, Karakaya vadisinde özellikle mandalina bahçelerinin gelişmesin de nedenini oluşturur.
Bu nedenle Karakaya vadisi, mandalina bahçeleri ve bahçelerin çevresinde sıra ağaç kümeleri ile dört mevsim yeşil olan bir doğa sergiler.Yine bu nedenle Karakaya vadisi, korunması gereken birinci sınıf tarım arazisi olarak değerlendirilmiştir.
Karakaya vadisinin dışında benzer bitki örtüsüne 12 ha gibi çok sınırlı bir alanda Çükürbük vadisinde rastlıyoruz. Karakaya vadisinin kuzey yamaçlarında Gümüşlük-Bodrum yolunun iki yönden kuşatan (ortalama 500m genişliğinde) alanlar, üçüncü sınıf tarım toprakları olarak tanımlanmaktadır.
Yol boyu kısmen kuru tarım, kısmen de hayvancılık yapılan bulanların köy gelişme alanları olarak talep gördüğü bilinmektedir.
Gümüşlük beldesinin geri kalan %75 alanlarının 6-7. sınıf tarıma uygun olmayan araziler olarak makilik-fundalık-kayalık olduğu söylenebilir.
Bu nedenle sınırlı taban arazilerinin kentsel ve ikinci konut baskılarından korunması her aşamadaki planlama sürecinde önem kazanır.
Tarihi ve Turistik Yerler Gümüşlük, bir antik Karya sehri olan ve artik unutulmuş bir zamanda yaşanmış depremden dolayı, kıyı şeridi denize doğru kaymış Mindos´ta kurulmuştur.
Bugün ise yüzeye çok yakin bu batıklar sualti fotoğrafçıları ve şnorkelle dalmayı sevenler arasında çok popülerdir. Gümüşlük´te hala kazılacak çok yer vardir, fakat antik zamanlara ait bazı parçalar, bos arazilerde görülebilir.
Gümüşlük bölgesinde yapılacak yürüyüşler, özellikle bahar ve sonbaharda kir çiçeklerinin harika kokularının deniz kokuları ile karıştığı zamanlarda, oldukça eğlenceli ve canlandırıcı dır.
Gümüşlük koyunun orta kesiminde bulunan ve suyun içine gömülmüş batik bir taş yol ile de ulaşabilen “Tavşan Adası”, etrafta koşuşan tavşanların yanı sıra harika bir manzara da sunar. Sahil boyuna yayılmış meşhur balık ve deniz ürünleri restoranları, beldeyi mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer yapan başka bir sebeptir.
Bodrum yarımadasının batı ucunda eski Myndos kenti kalıntıları ile iç içe yaşayan Gümüşlük Köyü buraya ilk gelenleri bir görüşte büyüler.Yöreyi tanıyanlar ise her fırsatta buraya gelerek sunulan güzellikleri tekrar tekrar yaşamak isterler.
Bodrum’dan Gümüşlük’e karayolu ile 20 dakikada ulaşılır. Daha sahile inmeden, Peksimet Boğazını geçip yel değirmenlerinin olduğu tepeyi aştığınızda görülen manzara mavi,yeşil ve beyazın mükemmel bir karışımıdır. Narenciye bahçelerinin arasından kıvrılarak giden yoldan sahile ulaştığınızda, en sert havalarda bile denizler için emniyetli bir sığınak olan doğal limana gelirsiniz.
Gümüşlük Tarihi Arkeolojik sit alanı olması nedeni ile korunan çevre, doğallığını büyük ölçüde muhafaza etmektedir. Halikarnas Kralı Mausolos’un kurmuş olduğu Myndos Kentinin kalıntıları geçen yüzyıllardaki büyük depremlerin sonucunda kısmen su altında kısmen de toprak altında kalmıştır. Bu nedenle antik Myndos Kenti ”Batık Şehir” olarak da anılır.
Koyun girişindeki Tavşan Adası’na Batık Şehrin taşları üzerinden yürüyerek geçilebilir. Adanın güney tarafındaki koy ise deniz ve güneş tutkunlarının tercih ettiği doğal bir plajdır.
En sıcak yaz günlerinde bile hafif bir esinti sizi serinletir. Güneşin batışı ise Gümüşlük’te bir başka güzeldir.Güneş batıdaki adaların ardından tamamen kaybolduktan sonra bile kızıldan mora çeşitli renklerin dansı uzun süre devam eder.
Hemen ardından gecenin ilk yıldızlarının parıltıları koyun durgun sularında oynaşmaya koyulur. Artık uzun sürecek bir akşam yemeği için denizden birkaç adım ötedeki masanızda, buz gibi bir duble rakı veya bir kadeh şarap eşliğinde sunulan deniz ürünlerinin tadına doyamazsınız.
Gümüşlük serüvenini noktalarken, buraya tekrar geleceğiniz günü düşünmekten kendinizi alamazsınız.